20091030

asi

küçük bi çocukken aklıma bişey gelmişti. çok kötü bişey. büyüyünce böyle olur demiştim. ağlamıştım. hüngür hüngür. ama saçmalama betül demiştim. sonuçta gerçek değil. olmayabilir. susmuştum sonra.

ama olmuş. gerçek olmuş. şimdi öğrendim. pişkin pişkin söyledi yüzüme. marifetmiş gibi. iyice mal oldu. bu.
ağlamadım bu sefer.
sinirlendim.

büyüdükçe daha sinirli bikız oluyorum.
on yıl sonra alanyada alt katta köşede oturan kadın olmayım da.
acaba şimdi napıyordur?
kesin ölmüştür.
yaşlıydı çünkü.
yaşlılar ölür.

20091025

bitsin

evet yine şakaya vurmaya başladın di mi her şeyi. batırdığım lafları. anla diye bekliyorum açıkça söyleyemediklerimi. anlıyosun. sinirleniyosun içten içe, ama şakaya vuruyosun.
bak ne dicem.
oyuncak bebeğim ben dimi. ihtiyacın olduğunda kur, oyna. mutlu ol. yok benimle oraya gelsin. izmire gelsin çantama atayım. sonra kenarda dursun.
ama benim elbisem yırtıldığında dikme. en çok ihtiyacım olan kişi. her şeyimi bilen tek kişi. başkası dikmeye çalışsın ben izin vermeyeyim. ama sen dikme! aman elini sürme. ihtiyacın olursa sürersin.
bencilsin başka bişey değil.
bak ne dicem.
bitsin olur mu. sıkıldım. gerçekten.

20091024

neden ki

sorunlarımla herkesin canını sıkmaya başladım sanırım.
anlatmak istediğim dinlemiyo, anlatmak istemediğim zorluyo.
bana kaderimin bir oyunu mu bu. anlamadım ki şimdi. bilemedim ben onu.

otobüs

bugün otobüsle eve dönerken düşündüm.

bikaç aydır geçirdiğim en yorucu gündü sanırım. bacaklarım çok ağrıyo ya. ve daha yapmam gereken sürüsüne bereket iş var. sağ gözüm seğiriyo. iki gündür.
okulda saçları kızıla çalan hafif tombik kız, arkadaşım olsun istiyorum. ama çok arkadaşım olsun. böyle arada konuşmayalım yani.
hep.
bi kız var. özgüveni ailesi yüzünden yokmuş. öyle dedi. umarım yeni hayatında gelir. evet. çok isterim. ve bence gelcek. hiç üzülmesin. çünkü en sevmediği yerde değil artık. gelcek.

bugün otobüsle eve dönerken çok düşündüm.

şimdi de house izlicemm. özledim lan adamıııı!! yirim

20091020

mutluzıp

halk oyunları topluluğuna katıldım :))
evet yazdan beri düşünüyodum okul başlayınca katılayım diye, bugün davul zurna sesi duyunca koştur koştur alana seğirttim. 4 kız karşılıklı geçmiş zıplıyolardı. ahaha çok eğlenceliydi bee:)
yalnız tek sorun cumartesi pazar 3 saat provalar olması. hatta zaman geçtikçe hafta içine de sarkabilirmiş. bu projeler arasında umarım zaman bulabilirim. çok heyecanlıı.
bakalım cumartesi gitcem tanışma toplantısına. lay lay.


..ödevlerimi de pek beğeniyolar. hahhayy. mutlu muyum nee? aman nazar değmesinn :))

20091019

güzelbirşarkı

Hello
Can you hear me?
Am I gettin' through to you?
Hello
Is it late there?
There's a laughter on the line
Are you sure you're there alone?
Cause I'm
Tryin' to explain
Somethin's wrong
Ya just don't sound the same
Why don't you
Why don't you
Go outside
Go outside
Kiss the rain
Whenever you need me
Kiss the rain
Whenever I'm gone, too long.
If your lips
Feel lonely and thirsty
Kiss the rain
And wait for the dawn.
Keep in mind
We're under the same sky
And the nights
As empty for me, as for you
If ya feel
You can't wait till morinin'
Kiss the rain

dinle.

20091015

seviyorum işte

perşembeleri seviyorum.
okulumu seviyorum.
elimdeki maket bıçağı yaramı seviyorum. bence bana bi hoşluk katıyo.
yeni tanıştığım arkadaşlarımı seviyorum.
sonra geceleri seviyorum.
bilge karasu'nun "gece"sini seviyorum.
bu kitabı bana öneren hocamı seviyorum. hem de çok.
makbule hoca kılıklı sanat tarihi hocamı pek sevmiyorum ama sırf makbule hoca kılıklı diye belki sevebilirim. bilmiyorum.
evimizin girişini seviyorum.
bugün kiler servisinde önümde oturan yaşlı kadını seviyorum.
zeytinli keki seviyorum
bi de hatice teyzenin yaptığı kurabiyelerii, son zamanlarda göndermedi bize. yapsa da yesek.
lay lay lom.
bi de ablamı seviyorum.
evet.
:)

20091012

ilk ödev

3 gündür gece gündüz yaptığım bi ödev var. evet küçük küçük ödevleri saymazsak bu bizim ilk projemiz olarak sayılabilir.
lan vallaha çok uğraştım. ve gösterme günü sonunda geldi. dırıdıdıı...
astım panoya. hoca bi sağımdakinden bahsediyo, üstümdekine geçiyo ordan en soldakine atlıyo falan. birden benimkine bakıyo sonra berikine geçiyo. o baktıkça benim kalbim hopladı ama tık yok. hiçbi şey demedi. sadece
resimleri geçelim
dedi.
evet ben resim yaptım. kendimi de aşan bi resimdi ayrıca. gece 3lere kadar uğraştığım bi resim. gözlerim çapak çapak oldu lan onu yapcam diye. valla bak. ama sadece "geçelimm" yorumunu aldım.
sonuç
haftaya bi daha yapcam.

hayır o değil de resim yapmicaksınız de dimi. fotoğraf yapıştırın de. aydınlat azcık ya bizi. ilk haftada bezdim ya. vallahi bezdim.

20091011

luxusorientalblues

luxus'u çok seviyorum. hele 'zonk'u. çok eğlenceliler.
dinlerken kalkıp dans edesim geliyor; ama etmiyorum.
ankara'ya gelseler ne alâ. koşarım.

20091010

eniyiarkadaş

birini uyurken izleyebiliyorsanız, o kişi çok değerlidir sizin için. ve böyle birine sahip olduysanız çok şanslısınızdır. bulmak zordur çünkü onu.
geçenlerde okudum bi yerde.
aklıma sadece bir kişi geldi.
başını sıraya koymuş uyuyordu karşımda. bir süre izledim. gözlerini açarsa gözlerimi kaçırmak zorundaydım. korkarak izledim.
çünkü yıllaaar önce küsmüştük. çocuk gibi. evet. çocuktuk zaten o zamanlar. tüm anılar canladı önümde izlerken.
bana aldığı hediyeyi açtığım için bas bas bağırması, küfürler etmesi. el ele yürüyoruz diye lezbiyen muamelesi görmemiz. ismini karıştırdım diye 3 gün konuşmaması. ablası sigaraya başladı diye bağıra bağıra yerlerde ağlaması. sadece bana. zayıflayıp dansçı olsun diye beraber merdivenlerden inip çıkmamız. hala dolabımda duran renkli eteği. her gün ikiye bölünen peynirli ekmek ve bir çilekli max. en kötü zamanda birden parmaklarında bantlarla yanımda bitiveren ve pencereden, dışarıda voleybol oynayan sevdiceğe salladığımız 2 el. her şeyi unutturan aldığımız karşılık. sevinç. en kötü zamandaki sevinç.
ve arkasına dönüp merdivenlerden inmesi. benim de çıkmam.
beni bıraktığı kişiye onu sakın üzmiceksin dedi. ama o hep üzdü beni. haberi yok.
doğumgünlerinde sadece içimden mutlu yıllar diye bağırdım son yıllarda. içten. her zaman mutlu olmasını istediğim insan sayısı azdır. ablam filan. bi de o.
umarım çok mutlu olur. zaten hep mutludur o. ama biliyorum içinde onu huzursuz eden bir şeyler var hep.
bana artık ihtiyaç duymasa da ve hatta bi daha onu hiç göremicek olsam da, hep yanındayım ve hiç unutmicam.
çünkü uyurken izleyecek kadar çok sevebileceğim insan az olacak hep.
o yazıyı okurken farkettim o zamanlar benim için ne kadar değerli olduğunu, ne kadar şanslı olduğumu.
bi kere kaybettim bi daha kaybetmicem.
hala değerli çünkü. hem de çok.
o benim -eskiden- sahip olduğum en iyi arkadaşım.


bu okunduktan sonra unutulmak üzere yazıldı. evet. aynı siyah süt gibi. elif şafak'a selamlar. severim kendisini.

20091008

güm

japonca öğrensem mi öğrenmesem mi derdindeyim şu günler.
bi de ödevler tabii. yığ yığ üstümüze yığ.
çiz kes yapıştır canım çıktı.
ama seviyorum. mutluyum. huzurluyum.
japoncayı da 2. döneme bırakayım diyorum.

telefonu artık moşi moşi diye açıcam.

20091004

arkahayat

arkadaşlarımı seviyorum. valla bak. sanırım onlar da beni seviyor.
çok safmışım. dikkat et diyolar. artık çok dikkatli olcam herkese karşı.
öpüyorum sizi canlarım, her zaman yanımda olduğunuzu bilmek güzel. kendimi iyi hissediyorum.


yarın yeni hayat. 5 ekim.

eylül

eylül'ü severim tamam ama bence bu doğumgünümle alakalı bişiy. ya da belki de küçükken adımın eylül olmasını çok fazla istememle alakalı. ve bence bunu istememin de nedeni doğumgünümle alakalı. küçükken tek istediğim şey;
-adın ne?
-eylül
-hangi ayda doğdun?
-eylül
ehi çok eğlenceli di mi.
ama şimdi tanıdığım tüm eylüller pis. hiçbirini sevmiyorum. hatta nil'in "pelin" isimli şarkısını eylül'le değiştirerek yolda bağıra bağıra söylemek istiyorum. yine de eylül'ü sevmeme engel olmuyor bu durum.
ve insanlar da eylülü seviyor. mesela araştırsanız mart için yazılan şiirlerden çok eylül için yazılan şiirler vardır. niye? sonbahara eylülle giriliyor diye mi? e ilkbahara da martla giriliyor. ama sonbahar ilkbahardan daha güzeldir belki de çoğu insan için. sanırım bu yüzden. gerçi ben en çok kışı severim. ama oturup aralık için şiir yazmam.
tamam diyelim sonbahar için. ya peki eylül bitti diye niye üzülüyor bu insanlar? sonbahar da devam ediyor ekimle birlikte. sonra kasım geliyor. yaa mevsimleri de çok iyi bilirim açıkçası. ehi.
gerçekten eylülün nesi bu kadar cazip bilemedim.
doğumgünüm sebebiyle çocukluktan kalma bi alışkanlık olarak seviyorum ben; ama onun dışında bana cazip gelen bi kısmı yok. sonbaharsa insanların sevdiği, ben ekimi severim olmadı kasımı. aralık'a geldik mi kış olur olmaz.
milletin bloglarına eylül bitti vah vah tarzı yazılar yazmasını kıskanıyorum. çünkü ben hiçbir ayı, bittiği için arkasından üzülecek kadar yakın hissetmiyorum kendime. keşke benim de sevdiğim bi ayım olsaydı.


bu postu pek sevmedim. hatta hiç. ama yine de yayınlicam. zaten kimse okumuyor ki beni. çok yalnızım. sormayın. ehi.

20091003

..

beraber büyümüş iki insan arasında hiç mi muhabbet kalmaz ya. olcak şey değil. ama sinirim bozulmaya başladı yavaştan.