20190730

eskiden ben İstanbul'a gelirdim ve Betül'le takılırdık. şimdi o İstanbul'a geliyor ve yine takılıyoruz. bu haftasonu buradaydı ve cumartesi gecesi kendimizi Galata Köprüsü'nde, çiş kokuları ve balıkçı amcalar arasında boğaza bakarken bulduk. Bilgenur da vardı. tam klişeden ölmek üzereydik ki Bilgenur bi anda: "OF BEN KİMLE EVLENECEM??" diye İstanbul'a atarlandı, ufak çaplı bir şokun ardından üçümüz sarılıp, ağlaşmış olabiliriz. böyle kahırlı anların bir anda güzel anılara dönüşme potansiyeli iyi ki var. üçümüz de çok mutlu olalım, o kadar istiyorum ki. kalp kırılınca içine ışık doğarmış. çatlaklardan, kırıklardan ışıklar süzülürmüş içeriye. kararmış kalbimizi aydınlatırmış. belki o yüzden yapmamız gereken şey, çatlakların üzerini kapattığımız yara bantlarını acısa da çekip çıkarmak ve ışığın içeri girmesine izin vermektir. bilemiyorum. zaten sadece yara bantlarıyla çevrili kalbi ne yapalımdı. nefes alamaz ki. daha çok kararır sonra. 

Hiç yorum yok: