20110601

son yüze girdim

Merhaba. Projeli yazı yazmaya geldim.
Projem jüriye bi buçuk hafta kala bir şeye benzemeye başladı. Sanki hocalar aralarında sözleşmişler gibi hepsi bir anda beğenmeye başladı. İyi gidiyorum. Bence çok havalı bi evim var. Star Wars'a ev tasarlasam aynı bundan olur. Öyle havalı öyle havalı ki. İçinde heykeltraş bi adam yaşıyor. Tam ona göre. Çünkü adam da çok havalı. Bizim okul bahçesinde uzanarak puro içen hocamıza benziyor. Çünkü o da çok havalı. Kara sinek gelince, "Kimin bu sinek? Alın bunu burdan." diyor. Kesin benim evime benzer bir evde yaşıyor. Jüride ona, hocam dicem, size yaptım bu evi. Tam size göre. Bence inşa ettirmelisiniz. İçi de hazır. Böylece acayip para kazanıcam. Paralarımla çiçekli ayakkabılar alıcam. Aslında çiçekli ayakkabımı jüriden önce alıp, jüriye giymek istiyodum. Çünkü the kanks gökçenin özel tasarım ödüllü ayakkabıları varmış. Arkadaşlarım da çok havalıdır. Ben jüride mor bağcıklı kırmızı ayakkabı giyerken, onlar topuklu ve özel tasarımlı ayakkabılarını giyecekler. Hiç olmazsa çiçekli bi ayakkabım olsaydı, benim de biraz havam olurdu diye düşünüyorum. Ama jüriye 6 gün var ve benim çiçekli ayakkabı alacak vaktim yok. Param da yok. Eğer bir kağıda 1.40 lira veriyor ve o kağıttan 30 tane alıyorsanız, sizin de paranız kalmaz. Fotokopinin de 1.50 lira olduğunu unutmayalım. Param yok, vaktim yok ve henüz jürinin karşısında sunabileceğim tek bir paftam yok. Ki bu pafta sayısının nerden baksan bi 25 tane olması gerektiğini düşünürsek vaktim hiç yok. Peki benim bu rahatlığım?!? Ona da diyecek söz yok. Bu rahatlığımı bugünkü finale teslim etmem gereken şeylerin yarısının olmadığını gördüğümde farkettim. Teslim saatinden 10 saat önce çalışmaya başlarsam yarısını yetiştiremezdim tabii. Hemen kendimi toparlamalıydım. Jüri için etraftakilerin çoğu, işlerin büyük kısmını bitirmişken, benim elde daha sıfır vardı. Hemen çalışmalıyım dedim. Sonra, sonra bi baktım akşam olmuş. Kızdım kendime. Ceza olarak gün ağarmadan yatmayacaksın yine dedim. Bunları bunları ve bunları bitireceksin dedim. Hemen eve geldim. Ama o da ne. Ablam bilgisayarımı açık bırakmış, gitmiş. Jüriye 6 gün kaldı. Elimde henüz hazır hiçbir şey yok. Ve ben, bitmek bilmez rahatlığım sayesinde bunları yazmaya başladım. Ama iş çiçekli ayakkabıya gelince, vaktim yok! Sonra jürinin karşısına özel tasarımlı ayakkabıların yanında ben, mor bağcıklı kırmızı ayakkabımla çıkarım. İnsanlar 1 haftadır okulda uyurken benim çarşıya çıkıp çiçekli ayakkabı alacak halim yok ya. Okulu bi görseniz. Her taraf battaniye. Ben kaldığım zamanlar kafamı masaya koyup çat diye uyuyordum. Şimdi acayip yemekler de var. Millet yaşıyor orda. Haftasonu rahatlığım gider ve işlerin çoğunu bitirmiş olursam ben de kalırım. Şimdilik burada yaşıyorum:


Annem çalışmam için kapıya pencereye vurmaya başladı. Bunu en son öss zamanında yapmıştı sanırım. Artık jüri için son hazırlığıma başlamam gerek. Bikaç gündür içimde, etrafımdaki stresli insanları daha da sinir eden bi mutluluk var. O kadar iş var ve ben o kadar huzurluyum ki. Sanırım haftaya hayatın bana güzel olacağı düşüncesi beni böyle yapıyor. Haftaya nasıl olurum kimbilir. Zıplayarak uyurum işte, biliyorum!


Bu da çiçekli ayakkabılar.

8 yorum:

b~ dedi ki...

"zıplayarak uyurum"da kahkaha attım. bi de senin görsellerin tıklayınca niye büyümüyor, anlamış değilim. bilgisayarını da açık bırakmak istemezdim, üzgünüm. babam kapatacaktı, ama yapmamış işte. puh!

birtutammavi dedi ki...

her şeyin başı babam! ya görsellerimin büyümemesi beni gerçekten çok üzüyor. :(

sergun dedi ki...

bi an içim daraldı, benim de teslimim yaklaşmış, jüride ne diyeceğimi ne göstereceğimi bilememiş gibi hissettim:)
arada kendimi jürideymiş gibi görüyorum rüyamda ama yine de geçip gidiyor mezun olduktan sonra:)

leon dedi ki...

bu yazıyı tam on defa okudum daha da arada döner okurum galiba. o kadar tatlı yazmışsın ki insanın sana sarılası geliyor. kızma tabi lütfen :)
saygılarımla

birtutammavi dedi ki...

ehe bakalım ben de daha jürili rüya görmedim, ama bi keresinde maketlerimin bana saldırdığını görmüştüm! kaçmıştım onlardan. mezun olunca onlar da geçer heralde. :)

ayy leon hiç kızar mıyım, mutlu oldum aksine, çok teşekkür ederimm. :)

jakoobi dedi ki...

betül benim kardeşim diyorum da beisa ağlıyor sonra. :D

ahaha. star wars evi güzel olur evet, bence de senin evin çok havalı. :D

jakoobi dedi ki...

o zaman sana güzel bi mim atayım. :)

http://theendofwonderland.blogspot.com/2011/06/ben-kucukken.html

birtutammavi dedi ki...

havalı dimii, sen son halini görüceksin bi dee! yıh yıh, teşekkür ederim fatmaa, mim'ini de yapıcamm, güzelmiş biraz düşüneyim bakalımm. :))