20110610

tıfıl

bugün tıfıl'a gittik. son sınıfların kep atma töreni vardı. hazırlanıyorlardı, aynı bizim hazırlandığımız yerde. bizim üstümüzdeki cüppelerle. aynı bizim telaşımızla.
o günü hatırladım, o kadar güzeldi ki.

12 yılımı orda geçirmiştim. muhteşem arkadaşlarım olmuştu. bazen çok sıkılmıştım, bazen eve hiç dönmek istememiştim. son birkaç sene mezun olmayı iple çekmeye başladım. o zamanlar da özleyeceğimi çok iyi biliyordum; ama artık o kepi havaya atıp, okuldan ayrılmak istiyordum.
sonunda o gün geldi, ve ben o kadar hüzünlü o kadar hüzünlüydüm ki. 'hatırlar mısınız?' diye bir şiir okudu çok sevdiğim bir arkadaşım. ağlamaya başladım. her şeyi hatırlıyordum. yakantop oynardık hep. tuvalet tabelasını kırıp suçu arkadaşlarıma atmıştım. küçük topumuz çatıya kaçardı. berkle hep kavga ederdik. 11 yaşımızdayken elele tutuşup okuldan kaçmıştık en sevdiğim arkadaşımla. sonra aynı çocuğa aşık olduk. yakantop şampiyonu olduk. büyüdüm. çok güzel günler geçirdim. her gün sınıfımız pis olduğu için ceza alıyorduk. sabun gibi bir silgim vardı. ona kızmayın, bana kızın diyordu şaşı bakan birisi. voleybol oynarken pencereye el sallıyordu. çok şarkı söylüyorduk. powerturk dinliyorduk. çok iyi birisiyle tanıştım. elimize bant yapıştırdık. fotoğraf çekmeye başladım. çok mutluydum. beni başka sınıfa aldılar. sonra çok üzüldüm. fotoğraf çekemedim. çok iyi birisiyle küstük. ben büyüdüm. kaloriferde çay pişirdik. ergenlik kötü bişey. daha az konuştum. artık koşmuyordum. yavaş yürüyordum. başka arkadaşlarım oldu. başka müzikler dinledim. işte bu sıralarda okul bitsin istedim. powerturk dinlememek bana yaramamıştı. renkleri, bulutları tekrar sevmem için mezun olmam gerekiyordu. çok az kalmıştı zaten. o gün çok mutlu olacaktım.
ama o gün, bunları hatırlamak beni o kadar hüzünlendirdi ki. annem beni izlerken, "betül pek mutlu değil herhalde." diye düşündü. bunların hepsini aynı yerde yaşamıştım. buraya nasıl başladığımı hatırlamıyordum. ilk gün nasıldı hiç bilmiyorum. sanki anne gibi, elim gibi, kolum gibi, hep başından beri varolan bişeydi. ve o gün son gündü. o kadar özleyecektim ki. her şeyi.

mezun olalı 2 sene oldu. şimdiki okulumu da o kadar sevdim ki, tıfıl sadece eskişehir yolundan geçerken çatısını görmeye çalıştığım bi okul oldu. evet çok özlüyordum gerçekten; ama şimdiki okulumun da onun kadar iyi olduğunu, evim gibi olduğunu düşündüm, bir tuttum ikisini.
ama bugün anladım ki. tıfılda o kadar rahat hissediyorum ki kendimi. yıllarca gitmesem bile hep aynı sıcaklıkta kalıcak. ben 10 yaşımdayken annem okula gelmedi diye basbas ağlarken beni yatıştıran, sakinleştiren hocalar hep orda sarılmak için bekleyecekler. eğer 2. evim varsa, oranın başka bir yer olduğunu düşünmemeliymişim. bunu bugün anladım.

yarın ilkokul binası yıkılacak. ve ben, çok üzgünüm.

Hiç yorum yok: