20100127

kargelmişburaya duydunuz mu?

kar sonunda bize de uğradı.
en kötü zamanımda. hoşgeldin.
kimin elini istediysem cebine soktu bugün. kimse sevmiyo heralde artık beni ha?
çok kötüymüşüm bikaç saattir.
karı görünce. durduramadım kendimi yine. mutluluktan ama.
kar sayesinde. beni mutlu etcek bi sen varmışsın bugün.
herkes kaçtı çünkü. elleriyle.
en kötü zamanımda. hoşgeldin.
bu sefer gidince çamur yapma her tarafı. olur mu?

20100125

björk

pardon ama nasıl bi kadınsın sen?!
hıhı sen, björk.
oha.

20100123

MİMlendim!

Heyyy, mimlenmişim ben ilk defa, mutlu oldum, o yüzden sevgili Kısaca Fd'ye teşekkür ediyorum beni seçtiği için :)

'hakkımda 7 şey' yazmam gerekiyomuş şimdi. hadi bakalım.

1. ben şarkı söylemeyi çooook severim. belki güzel söyleyemem, söylediğimde ablam yan odadan, "betüül, kapını kapatt!" diye bağırır belki ama ben yine de çok severim. böyle arabayla bi yere giderken mesela hep şarkı söylerim ben. bu sıralar da karaokeye sardım, harika siteler var internette online karaoke yapabileceğinizz :) isteyene tavsiye de edebilirim hem. googledaki ilk 5 sayfayı sırayla denediğim için :))

2. utangacım sonra ben biraz.

3. bi de benim ellerim hep titrer. tiroid bezlerimde sorun varmış ondan sanırım. ve çok sinir olduğum bi durum bu. mesela insanlar ellerimin titrediğini farkettiğinde 'amannn heyecanlandı bu kız yazık yivruma niye heyecanlandın kız sen böyle' gibi tepkiler verebiliyolar.

-ayyy çok zorlanıyorum şu anda tahmin bile edemezsiniz. yarım saattir resmen boş boş bakıyorum ne yazsam diye!

4. üzgün insanları görünce hep ağlarım. otobüste mesela. merak ederim sorunlarını. boyunlarına sarılıp "üzülme yaaa" diyesim gelir; ama yapmam, utangacım ya.

5. televizyonu veya bi filmi falan bişey yiyemeden izleyemem. eğer yiyecek bişeyim yoksa hiç izlemem.

6. saçlarımın uçları da yer yer MAVİ. hoşuma gitti bu hallerim, bi süre daha böyle olcak sanırım :))

7. insanları bana söylediklerini çok dinlerim. tavsiyelerini falan. mesela çok sevdiğim biri bana yaz olur mu betül dedi diye açtım bu blogu.


Şimdiii benim de 7 kişi seçmem gerekiyomuş. seçiyorum.


*BBS
*sırça ada sakini
*littleiv
*hiç kimse hakkında her bişey
*Kibritçi Kız
*LOL'umsu
*miss beril

alın size şekerr
bunu yiyin


bi de bu 7 kişinin -isterlerse- yapması gerekenler varmış:

Sizi ödüllendirene teşekkür edin.
Sizi ödüllendirenin blog linkini yayınlayın.
Ödülün logosunu yayınlayın.
7 yaratıcı blogger ödüllendirin.
7 blogun linkini yayınlayın.
Ödüllendirdiklerinizi haberdar edin.
Kendiniz hakkında 7 ilginç şey yazın.


öpücükler :))

eski1ezgi

yaşlanmışım lan ben. artık konserlerde eskisi gibi değil seyirci aktifliğim. hemen yoruluyorum falan. sonra sesi de kaldıramıyorum ara ara.
bi de önümde duran ve çenemin altına zor gelen kız. özellikle SEN beni yaşlı hissettirdin. gerçekten. üzüldüm falan. gözlerim doldu. bi ara bırakıcaktım konseri, kafama sıkıp gidicektim. o derece.
nerde o eski konserleer. etraftaki herkesin benden uzun olduğu konserler. ya da çevremdeki insanlara korkulu gözlerle noğluyooğö lan bunlara, el kol hareketler falan, nedir yani şeklinde baktığım konserler. özledim sizi. çocuk hallarımı.
bi de eşini bir kolunun altına, daha ergeneliğe dahi girememiş iki çocuğunu da diğer kolunun altına alıp konser alanına seğirten ve \m/ yapıp vuhu diye bağıran adam, sevdim seni bilesin.

20100121

kötü

eskiden arkadaş olanların, artık arkadaş olmaması dünyanın en kötü şeyi. gerçek söylüyorum. ENkötü.

20100120

mad(ness)

şakır şakır yağan yağmurun altında, bağıra bağıra şarkı söyleyerek spor yapan adam! üstelik ocağın ortasındayız ve üzerinde şort var bilmem farkında mısın! şu an tam balkonumun altındasın ve ŞUNU bil ki.
sana çok imreniyorum.

20100118

süsen

'bahardan yaza geçildiğinde bahçe, tıpkı baba kızın olağanüstü hikayesi gibi ürpertici, şaşırtıcı bir hikaye kılığına bürünerek ağızdan ağıza geçmeye, efsane haline gelmeye başlamış. ilçe halkı bir kenarında küçük bir serası da olan bu görkemli bahçeyi görmek için yanıp tutuşuyor, yolunu mutlaka o tarafa düşürüyor, eski ziraat mühendisinin gözlerine bakmaya utanarak uzun uzun bahçeyi seyrediyormuş. bodur çamlarla çevrelenmiş bahçede, kimileri başlarını gökyüzüne uzatmış, kimileri boynunu bükmüş, kimileri birbirleriyle dolaşarak büyümüş gülleri, karanfilleri, menekşeleri, herdemtazeleri; unutmabeni, akşamsefası, buhurumeryem, sümbül, horozibiği, petunya, sardunya, acemlalesi, muhabbetçiçeği, dokunmabana, nergis, çançiçeği, şebboy, peygamberçiçeği, filbahar, hançerçiçeği, aslanağzı, kahkahaçiçeği, ateş çiçeği, hüsnüyusuf, çuhaçiçeği, saraypatı, acemborusu, kelebekçiçeği, yıldızpeygamberi, medineçiçeği, arappapatyası, herezan, zeren, zülfüaruz, sakızküpesi, yüreksarmaşığı, hasekiküpesi, inciçiçeği, gülhatmi, japongülü, sarısalkım, kuşçiçeği, çobançiçeği, fesleğen, yıldızçiçeği, gündüzsefası, ful, fulya, mine, hünharçiçeği, yazpapatyası, hedera, gayretçiçeği, manisalalesi, yasemin, kadifegülü, meryemanaasması, çobansakalı, zambak, ketençiçeği, portakalmenekşesi, günçiçeği, kayaçiçeği, pembepire, japonsorgucu, kasımpatı, şefkatçiçeği, tespihçiçeği, vapurdumanı, ateşfeneri, sarıkız, kirlihanım, bahçeyoncası, kandilliminare, çinşakayığı, mavisalkım, ortanca, kolyos, saksıgüzeli, çarkıfelek, beşparmak, latinçiçeği, kızgözü, mumçiçeği, manolya, akantus, leylak, hintkaranfili, margarit, kına, sarısabır, gardenya, siklamen, begonya, camgüzeli, kurdeleçiçeği, küpeçiçeği.... ve daha önce hiç görmedikleri, adını dahi duymadıkları, bilmedikleri çiçekleri görünce dilleri tutuluyormuş. Gencini çevresine kendi gözleri gibi parlak taşlar döşediği minik havuza süsenler zarifçe eğiliyor, diğer bütün çiçekler sanki süsenlerin güzelliğini işaret ediyormuş.' evet şimdi yukarıdaki çiçekleri göz kaydırması yapmadan teker teker okuyan parmak kaldırsın? HİÇ dimi. oysaki çok tatlı çiçek isimleri vardı orda: pembepire, kurdeleçiçeği, beşparmak, japonsorgucu, vapurdumanı, kızgözü, kahkahaçiçeği, kahkaha çiçeği lan! kahkaha çiçeği diye bi çiçeğin olduğunu öğrenicektiniz nerdeyse!

20100115

'ego'su büyükler

bu ankaralılar yanlarında teklik otobüs kartı taşıyorlarmış. anladım ben. basıyosun bitiyo. çünkü otobüse,
burnu kıpkırmızı olmuş, yağmurdan saçları ıslanmış, elindeki 85 ton ağırlığındaki 3 çantayı düşürmemek için zıplaya zıplaya ilerleyen minik, minicik tatlı mı tatlı bi de otobüs kartı geçersiz olan bi kız
binince niye vermesinler ki kartlarını?
yok yok teklik taşıyo hepsi yanlarında. anladım ben.

20100113

faynıls

final haftası final haftası derlerdi de inanmazdım.
CANIMÇIKTI. oha. korkmaya başladım. daha bundan 7 tane daha olcak mezun olasıya. çok acımazsızca davrandılar ama ya. bu kadar şey isticeklerini tahmin etmemiştim. bak saat 1 olcak hala yatamıyorum. işim yok bugün oysaki. 10da devrilmem lazımdı benim.
günde 4 bardak çay içme alışkanlığını da bu bibuçuk haftada edindim ben, gerçekten, yalan söylemiyorum. kötü bişey, hoşuma gitmedi. kalp filan çarptırıyo arada.
bi de bugün kelhoca beni ağlattı eleştirileriyle biliyo musun bilog. bildiğin ağladım koridorun ortasında. çok üzdü beni. 3 gün önce beğendim eyvallah bunun tonlamasını yap dediği şeye bugün, sınav günü! kopuk kopuk olmuş dedi. bi şaplak atıvericektim kafasına. zor tuttular beni hıhı.
neyse işin zor kısmı bitti en azından. yarın keyif vaktidir gençler!

20100103

küçükprens

"Günaydın" dedi küçük prens.
"Günaydın" dedi demiryolu makasçısı.
"Burada ne yapıyorsunuz?"diye sordu Küçük Prens.
"Binlerce yolcunun gitmek istedikleri yöne gitmelerini sağlıyorum,"dedi makasçı. "Trenlerin kimini sağa, kimini sola gönderiyorum."
Gök gürlemesini andıran bir sesle geçen ışıklı bir ekspres treni makasçının kulübesini sarstı.
"Ne kadar da hızlı gidiyorlar?" dedi Küçük Prens. "Neyin peşindeler?"
"Bunu o trenin makinisti bile bilemez" dedi makasçı.
Yine pırıl pırıl ışıklı bir ekspres, bu kez ters yöne hızlı bir şekilde geçti.
"Bu kadar çabuk mu dönüyorlar?" diye sordu Küçük Prens.
"Yo yo, bu başka" dedi makasçı. "Bu bir tür değişim."
"Bulundukları yerde mutlu değiller mi?" diye sordu Küçük Prens.
"Kimse bulunduğu yerde mutlu değildir." dedi makasçı.
Üçüncü bir trenin gök gürültüsünü andıran bir sesle geldiğini duydular.
"Daha önce geçenleri mi kovalıyorlar?" diye sordu Küçük Prens yine.
"Hiç kimseyi kovalamıyorlar." dedi makasçı. "Uykudalar şimdi. Uykuda değillerse bile esniyorlardır. Yalnızca çocuklar burunlarını cama dayamışlardır."
"Yalnızca çocuklar neyin peşinde olduklarını biliyorlar." dedi Küçük Prens.

Antoine de Saint-Exupéry

20100101

rüzgar

bazen ürkütücü oluyor. sesler falan.

bırah ya

insanlar ne çabuk aşık oluyolar ya. çüş diceğim geliyo bazen. 3 günde dünyanın yükünü omuzlarında sanıyolar. bikaç hafta önce başkasından bahsederken birden sonsuza kadar onu çok sevcem, fenalardayım, yaralarım var bilmem ne.
bi gidin allasen ya.

o değil de, anlatamamak beni çok üzüyo.